Dikey değil de yatay olarak kapanan, üçüncü bir göz kapağınız olduğunu hayal edin. Muhtemelen hayal etmesi bile güç geliyordur. Aslında bu durum, deve, kedi, köpek üzere birtakım hayvanlarda var zira bulundukları ortamda onlara avantaj sağlıyor.
Bizim gözümüzün içindeki, göz pınarı dediğimiz yerdeki o küçük şey ise geçmişte sahip olduğumuz üçüncü göz kapağının kalıntısı!
Evrimsel Biyolog Dorsa Amir; insan bedeninde artık bir hedefe hizmet etmeyen evrimsel atıklardan bahsederken bu pembeliği de koymuştu.
Geçmişte sahip olduğumuz fakat şu anda bir emeli olmasa da bedenimizde izlerini taşıdığımız birtakım özellikler:
- Kuyruk sokumu
- Vücut kılları
- Kulakları hareket ettirmek
- Apandis
- Yirmilik diş
- Beşinci ayak parmağı
- Üçüncü göz kapağı
Üçüncü göz kapağının birtakım hayvanlara avantajı var.
Hayvanlardaki üçüncü göz kapağı; gözü nemli yahut pak tutmaya, irisi avcılardan müdafaaya, su altında görüş sağlamaya yarayabiliyor. Mesela develer, üçüncü göz kapağı sayesinde çölün fırtınalı ve kumlu ortamından korunuyorlar.
Ancak insanlarda, “plica semilunaris” denen üçüncü göz kapağının günümüzdeki hâliyle hiçbir avantajı yahut fonksiyonu yok. Yalnızca orada duruyor. Esasen tam bir göz kapağı hâlinde de değil. Körelerek ufacık bir modülü kalmış.
Plica semilunaris’in vakitle neden köreldiği belirli olmasa da insanların yaşadığı ortamın ve fizyolojisindeki değişikliklerin bu dokuyu gereksiz kılmış olabileceği tahmin ediliyor.
