Sırtlanların dişilerinde; “pseudopenis” yani “sahte penis” adlı, genişlemiş bir klitoris bulunuyor ve dışarıdan bakınca penisle birebir aynı görünüyor.
Doğumlarını da bu uydurma penis ile yapıyorlar ve süreç oldukça sıkıntı oluyor. Gelin, sırtlanlara has bu tuhaf özelliğe ve yarattığı sonuçlara daha yakından bakalım.
Dişi sırtlanlar, erkek sırtlanlarınkine misal bir geçersiz penise sahip.
Dişi sırtlanların üreme organı, erkek sırtlanların penisiyle çok benziyor. Bu organlarıyla hem ürüyor hem idrar yapıyor hem de doğum yapıyorlar. Ancak sperm üretemiyorlar çünkü içinde testisleri yok.
Canlılar âleminde epeyce ender görülen bu durumun elbette kimi olumlu ve olumsuz istikametleri var. Mesela bu yapı sayesinde sosyal statüdeki baskınlıklarını fizikî olarak göstermiş oluyorlar. Öte yandan, doğum sırasında önemli manada zorluklar yaşıyorlar.
Yavruların %60’ı doğmadan ölüyor.
Yavru sırtlanlar, düzmece penis kanalından geçerken dar yapısı sebebiyle doğum esnasında oldukça komplikasyon görülüyor. Hem yavru hem anne için hayati risk var. Doğumda yavru sırtlanların %60’ı, penisin içinde sıkışarak ölüyor. Şanslı olan yavrular ise penisi yırtarak dünyaya geliyor. Yani yeniden anne için zorlayıcı bir durum.
Çiftleşmeleri de olağandan farklı.
Çiftleşme sırasında dişi sırtlan, penisini bedeninin içine çekiyor ve orada oluşan açıklık sayesinde erkek sırtlanla birleşme yaşanıyor. Canlılar dünyasında şimdiye kadar görülmemiş bir şey olduğuu söyleyebiliriz.
Pseudopenis, sırtlanların inanılmaz toplumsal yapısının bir modülü olarak evrimleşmiş ve memeliler ortasında neredeyse hiç görülmeyen bir adaptasyon örneği.