Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan geniş çaplı bir araştırma, cep telefonlarının beyin kanseri ile rastgele bir ilgisinin olmadığını gösterdi. Yıllardır devam eden bu tartışma, sonunda bilimsel bilgilerle sonlanmaya biraz daha yaklaştı. Telefonların yaydığı radyo dalgalarının beyin kanserine yol açmadığı, 1994-2022 yılları ortasında yayımlanan 5.000’den fazla çalışmanın değerlendirilmesiyle ortaya kondu.
Bu inceleme, daha evvel yapılan çalışmalardan çok daha kapsamlı ve ayrıntılı bir data setine dayanıyor. Örneğin, 2011 yılında Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), radyo dalgalarını “olası kanserojen” olarak sınıflandırmıştı. Lakin bu sınıflama, hudutlu bilgilerle yapılmış ve birçok tartışmaya yol açmıştı.
Bilimsel datalar ne diyor?
DSÖ’nün yeni araştırması, evvelki çalışmalardaki sınırlamaları ortadan kaldırarak, daha kesin ve emniyetli sonuçlar sunuyor. Bu yeni inceleme, bilhassa uzun vadeli cep telefonu kullanımının bile kanser riskini artırmadığını net bir formda ortaya koyuyor. Araştırmada, radyo dalgalarının biyolojik sistemler üzerindeki tesirleri ayrıntılı bir formda ele alınmış ve rastgele bir olumsuzluk tespit edilmemiş.
Cep telefonlarının yaydığı radyo dalgalarına maruz kalmanın, beyin kanseri dahil olmak üzere sıhhat üzerinde rastgele bir olumsuz tesiri bulunamadı. Bu bulgular, ulusal ve memleketler arası güvenlik hudutlarının, bu aygıtların inançlı kullanımı için kâfi muhafaza sağladığını bir defa daha doğruluyor. Lakin teknoloji süratle geliştiği için bu alandaki araştırmaların devam etmesi gerektiği de vurgulanıyor.
