Gıdaların neredeyse tamamını saran ambalajların insan bedenine ne derecede tesir ettiği yayınlanan bir akademik makaleyle açıklandı. Araştırmada besin paketlemede kullanılan yaklaşık 14.000 kimyasal husustan 3.601’inin, yani dörtte birinden fazlasının insan bedenine girdiği belirlendi. Bu kimyasalların saç, kan ve anne sütünde tespit edildiği bildirildi.
Araştırmacılar araştırma kapsamında birinci olarak ambalajlarda kullanılan kimyasalların listesini çıkardı. Akabinde bu unsurların varlığını incelemek için global doku bankalarının data tabanları tarandı. Sonuçlar, insan sıhhatine ziyanlı olduğu bilinen birçok unsurun, metal, uçucu organik bileşikler, PFAS olarak bilinen perfloroalkil ve polifloroalkil hususlar ve endokrin sistemine ziyan veren ftalatlar üzere kimyasalları içerdiğini gösterdi. Bahsi geçen hususlar o kadar tehlikeli ki gelecekte kanser üzere önemli hastalıklarla yüzleşmemize neden olabilirler.
Araştırma, hastalıklar ile bu kimyasallar ortasındaki ilgiyi direkt incelememiş olsa da bedende bulunan kimyasalların kapsamlı bir listesinin ortaya konulmasının gelecekteki sıhhat araştırmaları için değerli bir adım olacağını belirtiyor.
Geri dönüştürülmüş kâğıt ve kartonlar en tehlikelileri
Araştırmanın muharrirlerinden Jane Muncke, “Ambalajlardan sızan ziyanlı kimyasalların insan sıhhatine olumsuz tesiri olduğu biliniyor.” dedi. Muncke’ye nazaran en fazla kimyasal içeren ambalajlar plastikler. Muncke ayrıyeten “Geri dönüştürülmüş kâğıt ve karton muhtemelen en berbatları ortasında yer alıyor.” diyerek bu materyallerin besinlere temas etmemesi gerektiğine dikkat çekti. Bilim insanları uzun vakittir ambalajlardan besinlere kimyasal sızdığını varsayım ediyordu lakin araştırmaya nazaran bu sızmanın ölçüsü besinin ve ambalajın çeşidine bağlı olarak değişiyor.
Yüksek sıcaklıkların sızmayı artırdığı bilindiğinden uzmanlar, “Gıdaları mikrodalga fırına atmadan evvel ambalajından çıkarın.” tavsiyesinde bulunuyor. Ayrıyeten yağ ve asidite açısından güçlü besinler ile küçük kaplara sıkıştırılarak ambalajla daha fazla temas eden besinlerin daha fazla kimyasal emme eğiliminde olduğu belirtiliyor.
Araştırmaya antitez olarak Amerikan Kimya Kurulu’ndan Erich Shea ise araştırmanın kimyasalları çok geniş kategorilerde ele aldığını ve her kimyasalın özel kullanım alanları ile özellikleri olduğunu belirterek, tüm kimyasalları birebir sınıflandırmanın hakikat olmadığını tabir etti.
Peki siz bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
