Hava yastıklarının neredeyse saniyeler içinde açılması, elbet yolcuları hayata bağlar.
Peki bu nasıl mümkün olur? Hava yastıkları nasıl bir çalışma mekanizmasına sahiptir?
Hava yastığı, şimdilerde çabucak hemen her otomobilde bulunabilen bir cins güvenlik aygıtıdır.
Araç apansız durduğunda, saniyenin çok küçük bir kısmında şişecek halde tasarlanmış esnek bir kumaş çantadır. Hava yastığının temel hedefi, aracın ani yavaşlaması durumunda yolcuların ileri yanlışsız süratli hareketini sınırlamak ve yolcuların maruz kalacağı darbenin kuvvetini bir ölçü hafifletmektir.
Ayrıca baş, insan bedeninin en savunmasız kısmıdır ve bu sebeple tüm çağdaş araçların direksiyon simidine birincil bir hava yastığı yerleştirilir. Lakin hava yastıklarının tek çeşidi bu değildir.
Diz hava yastıkları, yan hava yastıkları ve art perde hava yastıkları gibi farklı tipleri de bulunur.
Hava yastıkları çoklukla elektronik denetim ünitesinin özel bir çeşidi olan ACU (Hava Yastığı Denetim Ünitesi) tarafından yönetilir.
Ayrıca ACU; darbe sensörleri, ivmeölçerler, jiroskoplar, koltuk doluluk sensörleri ve tekerlek suratı sensörleri dahil olmak üzere arabada bulunan öteki birçok sensörü de izler.
Bunların hepsi, hava yastığının bir biçimde açılmasına katkıda bulunur. Çarpışma esnasında ivmeölçer olarak bilinen elektronik bir çip, aracın suratındaki ani değişimi anında algılar.
Bu değişim şayet açılma eşiğinden büyükse, hava yastığı devresi tetiklenir. Devamında akım, bir ısıtma elemanından geçirilir ve bu da bir patlayıcıyı ateşler. Patlayıcı yanarken direksiyonun ardına yerleştirilmiş naylon torba, büyük ölçüde zararsız gaz ile anında dolar.
O anda direksiyonun plastik kapağı koparılır ve torba, tıpkı bir balon üzere şişer. İşte karşınızda hami bir yastık!
Sonuç olarak hava yastıklarının sistemi epeyce karmaşık ve açılma müddeti epeyce uzun sürecekmiş üzere gözükse de aslında tüm bu süreçler son derece süratli gerçekleşir ve mümkün bir kaza anında can güvenliği sağlanmış olur.
