Kedilerin kulakları birçok canlıdan farklı olarak ekstra bir kıvrıma sahiptir. Pekala bu kulak yapısı, onlara hangi avantajları sağlar?
Gelin, bu sorunun cevabını verelim.
Bir kedinin dış kulaklarının üçgen biçimine pinna ismi verilir.
Pinnanın dışındaki küçük kıvrım ise Henry’s Pocket olarak isimlendirilir. Ayrıyeten bu kıvrımın teknik terimi, kutanöz marjinal kesedir. Aslında bu kulak yapısı kedilerin yanı sıra köpek ve yarasalarda da görülür lakin biz bu içerikte, kedi kulaklarına odaklanacağız.
Peki kedi kulaklarındaki bu kıvrım neden Henry’s Pocket olarak anılır? Bu tabirin nereden geldiğine dair sahip olunan bilgiler epeyce sonludur lakin bu hususta bir görüş vardır.
Hartpury Üniversitesi’ndeki bir hayvan sıhhati öğretim vazifelisi bu ismin, elektromanyetizma ve ses dalgaları üzerinde çalışan, Joseph Henry’den geldiğini öne sürer. Lakin ismin kökeni tekrar de belirsizliğini korur.
Biz, “Kedilerin neden bu türlü bir kulak yapısı var? sorusuna geri dönelim.
Bir teoriye nazaran bu ekstra deri ve kıvrım, kulağın daha düzgün hareket etmesini sağlar. Kediler kulaklarındaki 32 kas sayesinde, seslerin kaynağını bulmak için her iki kulağını bağımsız olarak döndürebilir.
Ayrıca bu yapı sayesinde başka kedilerle ve beşerlerle bağlantı kurmaları daha da kolaylaşır. Yeniden kediler, sesleri yükseltmenin yanında hem yüksek hem de düşük perdeden sesleri bu kulak yapısı sayesinde işitebilirler.
Kediler 48 Hz ile 85 Hz aralığındaki ses dalgalarını duyma yeteneğiyle, memeliler ortasında en geniş işitme aralıklarından birine sahiptir.
Yine bir görüşe nazaran onların kulaklarında kutanöz marjinal kesenin daha düşük perdeli sesleri, cebin duvarları etrafında yansıtarak daha yüksek perdede algılamasına imkan sağlar.
Ek olarak bu kulak yapısının kimi olumsuz tarafları da vardır. Bunlardan en bilineni pirelerin ve kulak akarlarının, bu kulak yapısını epeyce fazla sevmesidir.
Özetle kedi kulaklarının kıvrımlı ve ekstra derili yapısı, onların çevredeki sesleri daha düzgün duyabilmesine imkan sağlar.
