İşte bunları sağlayacak insan genomunu değiştirme konusu, bilim dünyasında tahminen de en heyecan verici tartışmalardan biri.
Peki, bu çığır açıcı teknoloji gelecekte hayatımızı nasıl değiştirebilir? Bilim kurgu sinemalarından tanıdık olan bu fikir, aslında düşündüğümüzden çok daha yakın.
İlk genom düzenleme 1990’ların sonlarında geliştirildi.
2009’da ise CRISPR ortaya çıkarıldı ve genom düzenlemeyi daha da kolay hâle getirdi.
Yaklaşık 7 bin hastalığının kökeninde yatan DNA kusurlarını biliyoruz ve bu durumda da insan genomunu değiştirme fikri daha da heyecan verici oluyor.
Hatta o denli ki bu teknoloji kullanılarak bakterilerden antimikrobiyal direnç (AMR) genlerinin ortadan kaldırılabildiğini gösterildi. Bu da 2050’ya kadar her yıl 10 milyon kişinin vefatına neden olması beklenen AMR’nin önemli tehdidinde değerli adımlar atılacak demek.
Peki, genetik hastalıkların sonu hayal mi gerçek mi?
İnsan genomunu düzenlemenin, genetik hastalıkları ortadan kaldırmanın anahtarı olabileceği düşünülüyor. Bugün dünyada milyonlarca insan kalıtsal hastalıklarla yaşıyor.
Genom düzenleme teknolojisi sayesinde bu hastalıklar doğmadan önce tespit edilip önlenebilir hâle gelecek. Yalnızca bireylerin hayat kalitesini artmakla kalmayacak sıhhat sistemlerinin üzerindeki yükü de büyük ölçüde hafifletecek.
Kistik fibroz, kas distrofisi üzere birçok genetik bozukluk var. Sizin de aklınıza kesinlikle geliyordur. Bunlar, genom düzenlemesi ile tarihe karışabilir.
İnsan performansının sonları tekrar çiziliyor.
Genom düzenlemenin potansiyeli yalnızca hastalıklarla da sonlu değil. İnsan performansını geliştirme konusunda da büyük fırsatlar sunuyor.
Daha güçlü kas yapıları, dayanıklılık artırma, zihinsel yeteneklerde gelişme… Hepsi mümkün olabilir. Bir gün, sportmenlerin yalnızca idmanla değil, genetik düzenlemelerle de muvaffakiyetlerini artırdığı bir dünya düşünün.
Bu fikir ve gelişmeler, sporda yeni bir çağ başlatabilir hatta insanın fiziksel ve zihinsel sonlarını bile yine tanımlayabilir.
Yaşlanma durdurulacak mı?
Yaşlanma, insanlık tarihi boyunca kaçınılmaz bir süreç olarak kabul edildi. Fakat genom düzenleme teknolojisi, bu süreci yavaşlatma ya da hatta büsbütün durdurma potansiyeline de sahip olabilir.
Yaşlanmaya sebep olan genetik faktörleri değiştirerek, beşerler daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürebilir. Ölümsüzlük manasına gelmese de yaşlanmanın tesirlerini minimize ederek kaliteli bir ömür müddeti sağlama talihi verebilir.
Kim bilir, tahminen de 150 yaşına kadar dinç bir biçimde yaşamamız mümkün olacak!
İnsan genomunu değiştirmek ne kadar yanlışsız?
Tabii ki insan genomunu değiştirme fikri etik soruları da beraberinde getiriyor. Genetik müdahalelerin sınırları ne olmalı? Kimler bu teknolojiye erişebilmeli? Toplumda genetik müdahale sonucu ortaya çıkan eşitsizlikler, gelecekte yeni bir toplumsal sınıf mı yaratacak?
Bu sorular insan genomunu değiştirme konusunda büyük bir tartışma yaratmaya devam ediyor. Lakin bir gerçek var ki bahsedilen teknolojinin hayatımızı kökten değiştirme potansiyeli inanılmaz büyük.
Bu heyecan verici seyahatte neler yaşanacağını izlemek hepimiz için hayli ilham verici olacak.
Bu içeriklerimizi de inceleyebilirsiniz:
